21 Ocak 2013 Pazartesi

Son 10 gün...


Doğuma sadece 10 gün kaldı. 10, 10, 10.... Hem çooook uzun hem de çoooooooook kısa 10 gün :) İşlerimizi bitirmek, yeni bir hayata başlamak, anne olmaya hazır hissetmek için çok kısa, bebişim ile buluşmak, onu kucağıma almayı beklemek için çooooook uzun bir 10 gün...Cumartesi günü doktor ziyaretimizde doktorumuz ile doğum tarihimizi netleştirdik. Büyük gün 1 Şubat 2013...  Evde hummalı bir çalışma var. Bir yandan çamaşır yıkanıyor, diğer taraftan ütüler yapılıyor, Can'ın odası için yelken aplikeli perde, yatak kenarı, çamaşırlık dikiliyor. Veee öbür yandan yuva yapma evresinde olan ben her dolabı, her çekmeceyi en baştan yerleştirmek, didiklemek, fazla ne varsa atmak istiyorum. Ya kendim yapıyorum bu didikleme ve atma işini ya da çevremdekilere bu konuda eziyet ediyorum :)  Eksik bir şey kalmasın diye elimde bir defter yapılacakları yazıp, yaptıkça çiziyorum. Listem bir uzuyor bir kısalıyor :) 


Cumartesi günkü doktor ziyaretimizde ikinci kez NST'ye bağlandım. Atlılar geliyor atlılar boynu kravatlılar kıvamında Can'ın kalp atışlarını dinledik. Sonra ultrasona girdik. Oğluşumuz doğum kanalına girmiş ve bize arkasını dönmüş güzel suratını göremedik. Ayrıca kafasını tam olarak ölçemediği için doktorumuz Almila Hanım 200 gr kadar aldığını tahmin ettiğini söyledi. Yani 3300 gr civarında doğuma kadar 3600 filan olacakmış. Boyu da ortalama 52 cm olmuş. 

Yine bir umutla gittim kontrole :) Bir mucize olur da doktorum normal doğum yapabilirsin der diye ama tabi ki böyle bir şey demedi. Benim durumumda bunun söylenmesi için 38. hafta artık çok geç. Hamileliğim boyunca kendimi normal doğuma öyle hazırlamıştım ki hatta son dönemde belki epidural bile taktırmam doğal doğum yaparım diye düşünüyordum. Ama plasenta previa sebebiyle genel anestezi sezaryen deyince doktorumuz pek de mutlu olduğumu söyleyemem. Hatta hayal kırıklığına uğradım bile diyebilirim. Her şeyin doğal olmasını, doğar doğmaz bebeğimin sesini duymayı, onu doğum ekibinden sonra ilk ben görmeyi çok istiyordum. Bu yüzden bugüne kadar her şeyine tamam dediğim doktoruma bu sefer ısrarda bulunarak normal doğum yapamıyor isem en azından epidural anestezi ile sezaryen olmak istediğimi söyledim. Doktorum ise  benim açımdan genel anestezinin daha uygun olacağını söylüyor ama yine de istiyorsan yaparız dedi. Önümüzdeki hafta cumartesi günü bu konuyu tekrar konuşmak üzere anlaştık. Laf aramızda aslında kan aldırırken bile iğneye bakamam, iğneden oldum bittim çok korkarım. Epiduralden de çok korkuyorum ama Can'ımın sesini duymak onu görmek için değer...


Hiç yorum yok: